Dünyanın En Yalnız Sayısı

Bir zamanlar kendini çok yalnız hisseden bir sayı varmış, iki. İkinin kendisinden başka böleni yokmuş, bu dünyada ne kadar yalnız olduğunu düşünür üzülürmüş. İki, bu dünyada hiç kimsenin onu anlamadığını düşünür, kendi kendine dertlenirmiş.

Bir bahar sabahı, masmavi gökyüzünün altında, yeşil çayırlar arasında yürürken iki, yüzünü asmış bir şekilde tek başına oturan bir sayı görmüş ve merak etmiş bu sayı kim acaba. Hızla yürüyerek yüzü asık sayıya yaklaşmış ve birden bire üç ile burun buruna gelmiş.

Her zaman kendisini dünyanın en yalnız hisseden iki ,kendisi gibi kederli bir sayı görünce hem şaşırmış hem de meraklanmış. Üç’e neden bu kadar üzgün olduğunu sormuş. Üç, ikiye,kendisinden başka böleni olmadığı için çok üzgün ve yalnız olduğunu anlatmış. İki çok şaşırmış, dünyadaki en yalnız sayının kendisi olduğunu düşünüyormuş ama kendisinden başka sayılarda varmış.

İki ve üç kendileri gibi yalnız sayılar var mı merak etmişler ve araştırmaya başlamışlar. Beş,  yedi, on bir,  on üç derken kendileri gibi bir çok sayı olduğunu fark edip, yalnız olmadıklarını fark etmişler. Kendini yalnız hisseden bu sayılara asal sayılar kümesi adını verip aslında hiç de yalnız değil aslında çok özel olduklarının farkına varmışlar.

Özlem Karaoğullarından Önder

Karpuz Çekirdeği

Beklenen yaz gelmişti. Güneş her açıdan sıcaklığını belli ediyordu. Bahçede oyun oynayan çocuklar geçen seneden kalma karpuz çekirdeklerini sayıyorlardı. Ellerinde 40 tane karpuz çekirdeği vardı. Üç arkadaş topladıkları karpuz çekirdeklerini ne kadar sayarlarsa saysınlar aralarında eşit olarak paylaştıramıyorlardı. Hep bir arkadaşlarına eksik karpuz çekirdeği kalıyordu. İçlerinden birinin aklına güzel bir fikir geldi. Karpuz çekirdeklerini paylaşmak yerine tekrar toprağa ekip karpuz olmasını bekleyeceklerdi, böylece karpuz yetiştiren çiftçilerimizin karpuz soframıza gelene kadar ne kadar emek ettiklerini öğreneceklerdi. Hem kendi emekleri olan karpuzu hem de çekirdeklerini yiyecekler, kabuklarını da hayvanlara vereceklerdi. Üç çocuğa eşit şekilde karpuz çekirdeğini paylaştırmak için 3 ile kalansız bölünmeyi de öğreneceklerdi.

 

Mehmet Tan Vural,11 yaş

Uzayın Derinliklerinde

Bizlerden çok uzaklarda Jupiter gezegeninin  uydularında hiç kimsenin bilmediği olaylar oluyormuş. Metis, Leda ve Elara uydularında birbirlerinden habersiz yaşayan uzaylılar varmış.

Jupiterin uydularında yaşayan birbirinden habersiz uzaylılar bir türlü anlaşamıyorlarmış. Farklı diller konuşuyorlarmış farklı şeyler seviyorlarmış, hiç bir ortak yanları yokmuş. Metis gezegeninden Leda’ya,Leda’dan Elara’ya bir türlü bir iletişim kurulamıyormuş. Bu durum uzaylıları çok üzüyormuş.

Hiç bir ortak yanı olmadığını düşünen  bu uzaylıların aslında bir ortak yönleri varmış, hepsinin anlaşabildiği ve birbirini anladığı bir dil varmış o da matematik. Evrensel bir dil.

5 yaşındaki ECE HENA ÖNDER’e hayallarinden dolayı teşekkür ederiz.

Kuruş Ailesi ve Sayı Ailesi

Sayı ve kuruş ailelerinin yaşadıkları güzel ülkelerine çok yakın minik bir ülke varmış, bütün çocukların çok sevdiği, her yerde şeker bulunan Şeker ülkesi. Şeker ülkesinde çeşit çeşit lolipop şekerler varmış ve bir lolipop kralı tarafından yönetilirmiş.

Bir gün Sayı Ailesi Şeker Ülkesine gitmeye karar vermiş. Sayı ailesi Şeker Ülkesine gideren Kuruş Ailesi de Şeker Ülkesine gidiyormuş. Kuruş ailesinin en küçüğü olan 1 kuruş babasına Şeker Ailesinin de Şeker Ülkesine gittiğini söylemiş. İki aile beraber gitmeye karar vermişler.

Kuruş ve Sayı aileleri hızlı hızlı Şeker Ülkesine giderken, sayı ailesinden 7  bir an önce Şeker Ülkesindeki lolipop kralla tanışmak için sabırsızlanıyormuş.

Sayı ve Kuruş ailelerinden en küçükleri 1 ve 1 kuruş, Şeker Ülkesindeki lolipop müzesini ziyaret etmişler ve orada lolipop kralla tanışmışlar. Kral onlara lolilop ikram etmek istemiş. Sayı ve Kuruş ailelerin diğer üyeleri de lolipop müzesine gelmişler.

Lolipop müzesinin önünde kuruş ailesi ve sayı ailesi büyük bir kalabalık oluşturmuş. Lolipop Kralın kafası çok karışmış, Sayı ve Kuruş ailelerine kaç tane lolipop vermesi gerektiğini hesaplayamıyormuş çünkü Lolipop Kral saymayı bilmiyormuş. Lolipop Kral, Şeker ve Kuruş aileleri ile tanışıncaya kadar saymayı bilmediğini fark etmemiş.

Kuruş ailesi ve Sayı ailesi Lolipop Krala saymayı öğreteceklerini söylemiş, Kral da onların istedikleri kadar lolipop yiyecebileceklerini, herkes sonsuza kadar şekerler içerisinde yaşayıp gitmiş.

Selin Özşahin,  8 yaş

Doğada Matematik

Amazon Ormanları’nda yeni bir gün daha başlıyordu.Arı telaşlı ve hararetli ses tonuyla :

 

-Geliyorlar,geliyorlar insanlar geliyor diye bağrıyordu. Ne zaman insanlar ormanlarına gelse düzenleri bozuluyordu,dengeleri sarsılıyordu..

 

Arı, kunduz, örümcek ve karınca aynı yere saklandılar. Panik içerisindeki arı söze atılır:

 

-Neden insanlar bize zarar veriyorlar? İnsanlar rahat bir yaşam sürüyorsa,  rahat yaşamlarını bize borçlular.

 

Karınca:

 

-Katılıyorum,ben yuvamın yerini hesaplayarak yapıyorum.Yuvamın nasıl hava alacağını ölçüp biçiyorum,insanlar ise benim yuvamdan esinlenerek pencerelerini yapıyorlar.

 

Arı:

 

-Ben kovanımda altıgen şekiller kullanıyorum.Altıgen şeklini doğada insanlara gösteren benim.

 

Kunduz:

 

-Ben büyük hesaplar yaparak barajlar yapıyorum.İnsanlar baraj yapmak için ilk fikirleri benim yaptığım barajlardan aldılar,hidroelektrik santraller yaptılar.İnsanlar elektrik ihtiyaçlarını yaptıkları santallerden gideriyorlar. Hatta uzaydan çekilen fotoğraflarda bile benim yaptığım barajlar görülüyormuş.

 

 

 

Örümcek:

 

-Ben ağımda geometrik  şekiller kullanıyorum.İnsanlar  hala ağımdaki gizemi bulamadı.

 

Birkaç ay önce fırtına sayesinde toprakla buluşan şu an büyümüş olan güzel görünümlü ayçiçeği:

 

-İnsanoğlunun önemli keşiflerinden altın oranın en güzel örneği benim.

 

Arkadan ağır adımlarla fil gelir.

 

Fil:

 

-İnsanların zevkle oynadıkları satranç oyununu hepiniz biliyorsunuz. Satrancın en önemli  taşlarından birine benim ismimi koymuşlar.

 

Hava kararınca herkes yola koyulur fakat evleri yerinde midir? Bilinmez.

 

Bize matematik öğreten hayvanları ve bitkileri koruyalım,sahip çıkalım.

 

 

 

Berke Mehmet Demirdelen.  6.Sınıf,12 yaş

Mutlak Değer İsyanda

Tam sayılar gezegeninde negatif ve pozitif sayılar arasında bir anlaşmazlık olmuş.Bu anlaşmazlıkta negatif sayılar:

 

-Sayıların mutlak değeri hesaplanırken negatif sayılar pozitife dönüşüyorsa, pozitif sayılarda negatif sayıya dönüşmeli demiş.

 

Pozitif sayılar:

 

-Öyle bir şey olmaz biz bunu çok uzun zamandır böyle hesaplıyoruz.

 

Pozitif sayılar ve negatif sayılar arasındaki tartışma gittikçe büyümüş, negatif sayılar çok kırgınmış, mutlak değer hesaplanırken pozitif sayıya dönüşmüyoruz diyerek isyan etmişler.

 

Kendi aralarında bir anlaşmaya varamayınca kralları Matking’e danışmaya karar vermişler.

 

Pozitif sayılar negatif sayılara çok kızgınmış.

 

Negatif sayılar adları üstünde negatiflermiş, her şeye karışıyorlar, kızıyorlar,hep olumsuz tarafta yer alıyorlarmış.

 

Pozitif sayılar ise her şeyi olumlu düşünüp öyle yaşıyorlarmış. Doğruya doğru,yanlışa yanlış diyorlarmış. İçlerinde herhangi bir olumsuzluk yokmuş, pozitif sayılar sevgi doluymuş.

 

 

 

Gelelim sayılar arasındaki bitmek tükenmeyen anlaşmazlığa, sayılar arasındaki bu anlaşmazlık, kral Matking’in kulağına gitmiş. Kral tamsayılar ülkesindeki bütün sayıları toplar ve bilge kişilerden anlaşmazlığı çözmeleri için yardım istemiş.

 

Bütün sayılar bir araya gelirler ve herkes derdini anlatır. Negatif sayılardan -1 : pozitif sayılardan 1 sözcü olur.

 

Negatif tamsayılar adına konuşan -1 ,mutlak değerin kendilerini pozitife çevirdiğini ve bunun haksızlık olduğunu düşündüğünü söyler. Mutlak değer eksi sayıları sayıları pozitif yapıyorsa,pozitif sayıların da negatif olması gerektiğini söyler. Negatif tamsayıların temsilcisi sayıların eşit olduğunu ve eşit muamele görmeleri gerektiğini söyler.

 

Tam sayılar ülkesinin kralı Matking, mutlak değerin uzunluk belirttiğini ve uzunluğun negatif olamayacağını belirtir ve negatif tamsayıların isteklerinin yersiz olduğunu belirtir.

 

 

 

Negatif sayılar bu cevaptan tatmin olmaz ve her zamanki isyanlarını sürdürler ama mutlak değer tavrından vazgeçmez. Tam sayılar ülkesinde kurallar nettir.

 

 

 

Mutlak değer kendini iki çizgi arasına hapseder ve yaşamına devam eder.

 

Ahmet Arda Avas, 6. Sınıf 12 yaş.